22 Kasım 2012 Perşembe

Go Around !

Her gün dünyanın dört bir yanında milyonlarca uçak inip kalkıyor.Bazıları siste,bazıları yağmur veya karlı havada,bazılarıda günlük güneşlik havada.Bu inişler gerçekleştirilirken kimi uçaklar ilk denemesinde başarısız olup pas geçmek zorunda kalıyor.Ben bugün uçaklar niye pas geçer onu anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle uçağın pas geçmesi için illa teknik bir aksaklık veya görüş mesafesinin düşük olmasına gerek yok.Örnek vermek gerekirse sizden önce inen uçak döneceği taxi yolunu kaçırmış olabilir.Uçak pisti terk edemediği için sizin iniş güvenliğiniz tehlikeye girer ve kule size pas geçmenizi söyler.Bu durumda pilotlar pas geçme prosedürünü uygularlar.

Tabii her zaman uçaklar bu yüzden pas geçmez.Özellikle hava koşulları çok önemli etkendir.Windshear yani rüzgar kırılması diye adlandırılan olay uçakların pas geçmesinde önemli bir etkendir.Peki windshear nedir ve niye uçaklar pas geçer.Windshear, rüzgarın bir anda yön ve hız değiştirmesidir ve bu son yaklaşmada olan uçaklar için ciddi tehlike arz etmektedir.Rüzgarın yöne ve hızı uçaklar için çok önemli olduğundan herhangi bir windshear durumunda pilotlar inişin güvenli olmayacağını göz önünde bulundurarak pas geçerler.

Fotoğraf wikipedia.com adresinden alınmıştır

Sert rüzgardan dolayı pas geçen United 747-400:

Pilotları zorlayan bir diğer konu ise tabiiki sis.Özellikle ILS sistemi olmayan havaalanlarına sis varken inmeye çalışmak gerçekten kabus gibi.Zaten genellikle ILS olmayan yerlerde sis çok yoğun olunca hava sahası trafiğe kapatılıyor.ILS olan yerlerde ise görüş mesafesine göre CAT I, CAT II ve CAT III approachları uygulanıyor.Peki nedir bu approach çeşitleri.CAT I ile başlayacak olursak, görüş mesafesinin 800 metreden fazla, pist görüş mesafesinin 550 metreden fazla ve karar yüksekliğinin(Minimums)(ve evet Approaching Minimums burdan geliyor :) ) 200 feet yani 60 metreden fazla olması  gerekir.CAT I genelde görüş mesafesi normalken kullanılan approachtur.CAT II yaklaşmasında ise pist görüş mesafesinin 350 metreden fazla olması gerekmektedir.Karar yüksekliği(Minimums) ise 60 ila 30 metre arasında olmalıdır.CAT III ise üç farlı kategoriden oluşur.Bunlar: CAT IIIA, CAT IIIB ve CAT IIIC dir.CAT IIIA ile başlayacak olursak genelde çok yoğun sislerde veya havadan dolayı görüş mesafesinin çok düştüğü zamanlarda uygulanır.CAT IIIA'nın minimumları 30 metre (100 feet)'den azdır, pist görüş mesafeside 200 metreden fazla olmalıdır.CAT IIIB'nin minimumları 15 metre (50 feet)'den az, pist görüş mesafesinin 50 ila 200 metre arasında olması gerekiyor.CAT IIIC ise şuan için kullanılan bir sistem değil.Bu bahsettiğim minimum noktalarında eğer pilotlar pisti göremiyorsa pas geçmek zorundalar.

Tabii bu arada CAT II ve CAT III yaklaşmaları için havayolunun,inilen havalimanının ve pilotların yetkilendirilmiş olması lazım,aksi takdirde inişleri söz konusu olamaz.

CAT IIIA approach:


Yoğun siste Delhi'ye inen THY A330.CAT IIIB approach:

Son olarak kısaca yazıda değindiğim pas geçme prosedürünü açıklamak istiyorum.Havacılık sektöründe her havaalanı ve o havaalanının her pisti için chartlar vardır.Bu chartlarda o piste yaklaşma hızı, minimum mesafesi gibi şeyler yazar ve tabiiki pas geçme durumunda uçağın hangi uçuş başında hangi irtifaya tırmanması gerektiği yazılıdır.Pilotlar pas geçme prosedürünü uygularken bu chartlara göre hareket ederler.Pas geçtikten sonra ise ATC ile temas edip iniş için tekrar yaklaşmaya başlanır.Bazı şirketler, eğer uçak 2 veya 3 defa pas geçerse havada beklemesini ve eğer hava koşulları düzelmezse alternatif olarak seçilen havalimanına gitmesini söyler.Ancak tabiiki her şirketin politikası farklıdır.

Jeppesen Chart örneği:


Uçak içinden pas geçme anı:


Uzun lafın kısası uçakların pas geçmesi aslında güvenliğimiz açısından çok daha iyi ve gerçekten korkulacak bir durum yok. Herkese emniyetli uçuşlar dilerim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder